Çarşamba, Aralık 27, 2006

Öksürük için gittik ama...

Fotoğraf notu: Son modamız evde atkı bere ve sırtımızda çantayla gezmek. Çantası da Şevval Ablasının eski anaokulu çantası :) Bize verdiler.

İnci, cumartesi pazar hep hapşırıyordu, biraz da öksürüyordu. Pazar akşamı daha da arttı, pazartesi günü doktoruna götürdüm. Öksürükden korkarım, daha önce hiç olmadı denebilir, bronşit olmasından korktum. Bir arkadaşımın oğlu olmuş, onun da önce grip gibi başlayıp sonra bronşite çevirmiş. İnci'nin de öksürüğü biraz artınca hemen doktora gittik.

Doktorumuz güzelce muayene etti, gribal enfeksiyon başlangıcı dedi, sadece öksürük şurubu verdi. Ama muayene ederken başka bir şey dikkatini çekti. Kızımın göğüsleri çok büyümüş. Ne zamandır böyle, ne zaman fark ettiniz dedi, şaşırdım. İki aydır falan böyle dedim. Normal değilmiş meğer, bizim cahiliyetimize geldi. Ben kızım büyüyor diye memişlerinin de büyüdüğünü düşünmüştüm. :( Kendimi çok kötü hissettim.

Doktor hemen bir ultrason ve kan tahlili istedi. Büyük ihtimalle hormonların bir dönemlik değişiminden olmuştur geçer falan dedi ama yine de pediatrik endokrinoloji bölümü profesörü ismi verip randevu alın dedi. Ultrason sonucunda kitle çıkmadı, gerçekten göğsü büyümüş. Kan sonuçlarını da dün aldım gösterdim. Onlar zaten hormon tahlili değil, bir şey çıkmadı. Kansızlığı falan da yokmuş, gayet iyi düzeydeymiş. Doktorumuz, profesör için bir görsün dedi.

Yarın sabah 10'a randevu aldım bakalım prof ne diyecek. Büyük ihtimalle hormon tahlili isteyecektir. Ancak ondan sonra kesin birşeyler söyleyecektir. Benim tahminim bu şekilde. Cuma günü de öksürüğü için kendi doktoruna kontrole götüreceğim. Cumartesi tatile çıkmayı düşünüyorduk, bayramı kaplıcası olan bir tatil yerinde geçirecektik. Benim belim için. İnci iyi olmazsa gitmeyebiliriz. Çocuğu daha da hasta etmeyelim de.

Bu arada yengem öksürük için doğal ilaç tarifi verdi. Onu da yazayım da. Bir soğanı dörde bölüp üzerine bal koyuyorsun. Bir kavanoza, 24 saat bekletiyorsun. Sonra soğanı alıp kalanı ona bir tatlı kaşığı sabah akşam içiriyorsun..Birebir dedi, çocuklarına yapıyormuş, çok iyi geliyormuş...

4 yorum:

Annelog Atölye dedi ki...

Geçmiş olsun!Ah bizde de geçmeyen bir öksürük var, kaçıncı şişe şurup bitecek bilmiyorum:(

Nilüfer dedi ki...

Teşekkür ederim, ben yengemin dediği soğanlı balı da yaptım bakalım bir tatlı kaşığı vereceğim günde bir kaç kere... Şurubu da veriyorum...

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Geçmişler olsun.Benimde en korktuğum ateş ve öksürük malesef.Şu illet öksürükde bulaştımı kolay kolay bırakmıyor yavruları. Geçen yıl Tolga artık şuruplar arasından öksürük şurubunu seçip kendisi getiriyordu. Anne yine öksürüyorum içir benim şurubumu diye :)
Ha birde şurubunu yine tabiki içirde bize birde göğsüne veya sırtına gece vıcksleyip ılık havlu koyup yatırıyordum, fayda etmişti gibi..

Adsız dedi ki...

Saol Tolganın annesi, vicksi küçük hanım çok seviyor, burnunun ucuna azıcık değdiriyorum, nezle olduğunda, sürekli isteyip duruyor :))