
Ertesi gün o nezle olunca bir yere çıkarmadım. Zaten çok naz yapıyor, anne siiil sümüüük diye bağırıyor sürekli... Gittim çiçekciden 4 tane çuha çiçeği aldım. Minicik kapalı balkonumuzda kızımla beraber ektik. Balkona gazete kağıtlarını serdim, üzerine çiçekleri o yerleştirdi. Saksıya toğrağı koyup çiçekleri ona anlata anlata ektim. Sonra su verdi, suladık. Çok hoşuna gitti, çiçekler için acıkmış acıkmış diyor. :) Sonra evdeki diğer salon çiçeklerimi banyoya götürdüm yıkadım. Ağaç gibi olmuş bir benjaminim var, iyi baktığımız. Onların da yıkanmaya ihtiyacı olduğunu söyledim. Tüm yaptıklarımız çok hoşuna gitti. Pazartesi de bir iki çiçeğin saksını değiştirdik beraber, o suladı çiçekleri.
Cumartesi günü sabahtan benim bir işim vardı, o babasıyla kaldı. Tam ben döndüğümde arabaya biniyorlardı. Babası işim var, sen al gezin biraz dedi, onu götürmekten vazgeçti. Ben de onu aldım arabaya bindik, nereye gitsem diye düşünürken aklıma komşuların Ümraniye Carrefour'un çocuk oyun alanının iyi olduğunu söyledikleri geldi. Oraya götürdüm. Önce biraz gezdik, ona oyuncak kızlı bir sırt çantası aldım. Sonra üst kata oyun alanına çıktık. Gerçekten çok büyükmüş. Önce trene bindi, kendi gibi bir kızın yanına oturttum, o kızın annesi de arkalarına oturdu. Hiç ağlamadı, ben dışardan el salladım. Sonra atlı karıncanın yanına gittik, hangisine binmek istersin diye sordum, araba dedi. Arabaya bindi. Ben de yanında dikildim, arabanın direksiyonuyla oynaya oynaya döndük. Keyifliydi, sonra başka bir dönen araba grubuna binmek istedi. Onlar havaya kalkıp dönüyorlardı, ben de bindirdim, çünkü onun kadar bir kız zevkle binmişti. Yanda durup el salladım yarısında yaygarayı bastı. Durdurdular aldım. Sonra çarpışan arabalara bindik. İlk bir kaç çarpışmada suratı büzdü, eyvah dedim, hemen boş alanlara kaçtım. Kaçıyoruz kaçıyoruz, diyerek, hadi gidelim ablalara çarpalım vs. vs. neşeli bir hava yakalayarak onun da keyfini yerine getirdim, sonra çok hoşuna gitti. Sonra tek bir jetonumuz kalmıştı, onunla da tekrar trene bindireyim dedim. Bir kızın yanına oturttum ben yine dışardan el salladım ama bu sefer ağladı. Demek ki arkasında oturmak lazımmış. Oranın da üst katına başka bir oyun alanı yapmışlar, 4 yaş üstü için yazıyordu. Büyük bir asma kat. Çıkmadım ama sanırım güzeldi, top havuzu ve kaydırak gibi şeyler varmış... Bir gün komşumun çocuklarını alıp gidersem, ablasıyla oraya girebilir diye düşündüm.
Dün de beraber gezmeğe gittik. Gittiğimiz yerde biri 3 yaşında erkek, diğeri 5 yaşında kız olmak üzere iki kardeş vardı. Çok güzel oynadılar. Çünkü o iki kardeş oyuncaklarını İnci ile paylaştılar ve ona hiç zarar verecek haraket yapmadılar. Güzel bir gün geçirdik, ben de sevip özlediklerimle görüşmüş oldum. Dönerken arabada uyudu, eve çıkartırken de uyanmadı ve öğlen uykusunu akşam üstü yapıp gece yine geç yattı. Hala da uyuyor...
Bugün için de bir şeyler düşünüyorum bakalım, şimdi bilgisayarı kapatıp işlerimi bitirirsem, öğleden sonra onunla yine bir yerlere gidebiliriz... :)
3 yorum:
Selam Nilüfer; sanki aynı benle kızımı anlatır gibi yazıyorsun.Bizimde kızımla çiçek muhabbetlerimiz meşhurdur. Çiçekleri ona sulattırıyorum.Bayılıyor. O renkli kıvalardn biz de kullanıyoruz, tas tabak en büyük zevki.Bizde artık legolara geçtik.Ama ben ondan çok oynuyorum:o)Havaların ısınmasını dört gözle bekliyorum. Gecenin bir yarısı parka diye tutturuyor:o) O na "Dahi Çocuk" isimli mantık ve guygusal zeka gelişimine yönelik bir çocuk gelişim cd seti aldık. Cd deki çocuklarla ilgileniyor. Oturduğum binada akranı iki arkadaşı var, bazen onlara takılıyoruz.Sanırım İnci de de vardır, son günlerde taklit huyumuz çıktı. Ne yapsak ne desek taklit ediyor:o) Tekrar görüşmek üzere, kızını öperim..
:) Sürekli değişiyorlar, gelişiyorlar değil mi? Memnunsanız o setten ben de İnci'ye alayım. Gelişimini destekleyecek oyun araçları veya kitaplar alıyoruz ama CD almamıştım....
Görüşürüz, biz de sizi öperiz. Selamlar...
bu aralar herkes çiçeklendi ne güzel:)) sende çiçeklenmişsin. bende mi çiçeklensem ne. ama benim çiçekler hep kuruyor:))) ancak yapma çiçek alabilirim ben:))
nimet
Yorum Gönder