Pazar, Mart 25, 2007

Etkileşimler

Kızımı kendi düşüncelerime göre yetiştiriyorum ve bazen benim öğretmek istemediğim, yanlış bulduğum şeyleri dışarıda görebiliyor. En basitinden bir kaç örnek verebilirim.

Bir çocuk sağa sola çarpıp, düşüp canını acıttığı zaman gidip çarptığı nesneye vururlar, bu mu canını acıttı vs. diyerek. Ben bu olayı hiç doğru bulmuyorum ve asla da yapmadım. İleride belki bir çocuk canını yakacak, ne yani o zaman da gidip o çocuğa mı vurulacak. Senin canını yakanın sen de canını yak mantığının özü bence bu. Neyse işte İnci'nin canı acıdığında gel öpeyim geçer şimdi şeklinde yaklaştım. Biraz daha dikkatli olmasını söyledim. Benim yapmadığım bu davranış biçimini ismi lazım değil bir büyüğümüz yapmaya kalktı. Hemen engelledim. Ama ben yanlarında olmayabilirdim de...

İkinci olay da hayvanlarla korkutmak. Kızımı asla bir hayvanla korkutmadım. Onları çok seviyor ve hepsini sevsin istiyorum. Hatta masallardaki kurtlardan da korkmasın diye masalları ona göre anlatıyorum. Şu masallardaki cadı, büyücü, sihir yapanlar gibi şeylere de hastayım zaten; onlardan da bahsetmiyorum. Dün dışarıda bahçedeydi ve içeri girmek istemiyordu. Ben konuşarak ikna etmeye çalışırken büyük biri köpekler geliyor diye korkuttu. Söyleyiş tarzından korkulacak bir şey diye düşünüp hemen içeri girdi. Bir de bu aralar zaten çok şeye korktum diyor. Ben de bozuldum tabi.

Açıkcası kendi annem babam bile olsa benim istemediğim bir davranış örneği kızıma sergilendiğinde çok bozuluyorum. Eşim de yanlış bir ifade kullandığında hemen uyarıyorum. Mutlaka dışarıdan etkileşimler olacak herkesi uyaramam ve bunları engelleyemem. Bilemiyorum bazı konularda ben mi çok katıyım, ilerde daha da sosyalleştikçe, kreşe gittiğinde neler yaşayacağız bakalım... Olan benim sinirlerime olacak sanırım. :)

4 yorum:

vildan dedi ki...

sobeledim ben sizi :)

nimetin.blogspot.com dedi ki...

yahu ben nazanı yetiştirirken bir önceki yılı unutuyorum. her an bir değişik, her tecrübe ayrı bir nasihat gerektiriyor:))

nimet

Nilüfer dedi ki...

Vildan, kusura bakma haber vermesen uzun müddet göremeyebilirdim, bu ara hiç bir yeri okuyamıyorum da. Sonra toplu okuyorum yazdıklarını...

Nilüfer dedi ki...

Haklısın Nimet, geçmiş unutuluyor. Şu günlük ve fotoğraflar olmasa ben de çok şeyi unutacağım. :)

Nasihatin zamanını da kaçırmamak gerekiyor malesef...