Çarşamba, Eylül 05, 2007

Yuvada 3.gün

Bu sabah gittik, öğretmeni aşağıya inene kadar ayakkabılarını değiştirdim. Bekledik, öğretmeni gelince konuşup yukarı çıkmaya ikna olur sanmıştım ama ağlamaya başladı. Bu sefer konuşma fayda etmedi. Ben de ağlamasına prim vermedim ve öğretmenine izin verdim, alın götürün diye. Ağlayarak çıkmasına dayanamıyorum ama Allah'tan ben de ağlamıyorum. Zaten herşey yukarı çıkana kadar, çıktıktan sonra ağlamadı. Güzelce kahvaltısını etmiş. Yalnız sırt çantasını içinde bebeğim var diye çıkartmamış, çok komik görünüyor dedi psikolog, sırtında çantayla oturup kahvaltı etmeye çalışıyor dedi. Eda bebeği vardı çantanın içinde, Çorum'da unutmuştuk, dün akşam getirdi kuzeni Özlem Abla'sı.

Sınıfa geçtikleri zaman izledim, çantayı çıkartmış ama elinden bebeğini düşürmüyordu. Keyfi yerinde görünüyordu, öğretmenlerinin onlara yaptıkları her oyuna katıldı. Çocuklar toplanıp oturup öğretmenle bir şeyler yaptıkları zaman katılıyor ama serbest kaldıklarında genelde bireysel takılıyor. Oyuncaklarla da fazla oynadığını göremedim. Bir ara tuvaleti geldi, ben ekrandan gördüm anladım ama öğretmenine söyleyip söylemediğini bilemediğim için hemen müdür yardımcısına söyledim. O da telefonla öğretmenine söyledi. Çıkarken öğrendim ki o da söylemiş, zaten o sırada tuvalete giden çocuklar varmış. İnci söylüyor dedi öğretmeni.

Bale dersi vardı bugün. Bu en küçüklerin bazılarını en son indirdiler, orada da gösterilen herşeyi yapmaya çalıştığını gördüm. O dersi içerden izleyen müdür hanım, çok güzel bale yapıyor, öğretmeni çok beğendi dedi. :) Siz bale dediğime bakmayın onlar için en hafifinden hareketler işte :P

Sonra yemeğe çıktılar, ve yemek sonrası da geldik. Dişlerini fırçalatmamış, inerken ben de dinlencem dedi, ama kızım senin çarşafını getirmedik dedim, bir kaç kere tekrarlasa da sonra hadi gel senle bankaya gidelim dedim ikna oldu. Sonra yine gelicez bul(r)aya dedi, ayrıldık.
Önce arabayla bankaya gittik sonra yolumuzun üzerinde olan oyuncakçıya girdik. Onu bugün ödüllendirdim ama yarın sabah da ağlamayacağı için söz aldım. Sözlerinde durmuyor ama ;)

Doktor seti aldım. Bu ara çok doktorculuk oynuyor, bebekleri hep hasta oluyor, ben doktor olup numaradan muayene ediyorum da bu bebekler nedense hiç iyileşemiyorlar. :) Kendi doktor olsun muayene etsin bebeklerini diye beraber beğendik aldık. Bir de sürekli kaybolan tokalarımızın yerine yenilerini aldım.

Eve geldiğimizden beri oyun oynuyordu ama şimdi uyuyor. Öğle uykusu uyumuyor malesef, neyseki şimdi uyudu. Yoksa bir müddet sonra uykusuzluktan huysuzlanıp, bu sefer yemeğini de doğru düzgün yemiyor.

Yuvada her sabah, bu sabah ki gibi ağlayarak mı sınıfına çıkacak diye canım sıkıldı biraz. İnşallah öyle olmaz. Çıktıktan sonra beni hiç aramıyor maşallah ama öğretmen engelleyemeden biri zarar verirse, canı yanarsa anneeee diye ağlayabilir.

Not: Yine fotoğraf çekmeyi unuttum. Zaten 9'da kalkıp giyinip çıkması 9 buçuğa yaklaşıyor, ben de aceleci panik, unutuyorum.

Not2: Unutuyordum yazmayı, yemeğini öğretmen yardımıyla yemiş, kaşık tutmayı beceremediği için hemen bırakıp öğretmene sen yedir diyormuş.

Hiç yorum yok: