Pazar, Mayıs 28, 2006

Uykuya dair...

Beni pazar sabahı saat 6 da ayağa diktikten sonra küçük hanım şimdi uyudu. Bütün bebeklerini kucaklayıp yanıma geldi hadi onları da beni de uyut diye çekeledi beni odasına götürdü. 4 tane bebeğe birden sarılıp ayağımda sallanarak ninni eşliğinde uyudu, canım ya o kadar tatlı ki.

Herkesin çocuğu kendine güzel görünürmüş benimki de bana öyle güzel görünüyor ki. Evlenmeden ve çocuğum olmadan önce ben çocukları sevmem, çocuk istemiyorum, en fazla bir tane diye atar tutardım. Şimdi çok gülüyorum o halime... :)) Canımdan bir can o benim, hatta daha da öte... Evde bıdı bıdı gezen kara kafa diyorum, saçları da dalgalandı şekle şemale girmiyor komik komik dolanıyor ortalıkta. Artık herşeyi anlıyor, yap dediğimi de yapma dediğimi de yapıyor :)) Bu kadar tatlı olacağını hiç tahmin etmiyordum.

Tüm tatlılıklarının yanında zorlukları da çok çocuk büyütmenin. Blog komşum sevgili Pino bir yazı yazmış uyku ile alakalı ben de yorum yazdım ona, şimdi de burada yazıyorum. Bizim günlüğü okuyup yorum bırakan pek yok ama belki şans eseri birileri okuyup da faydalı bilgiler verirse diye...

İnci şimdi 15 buçuk aylık, sadece 3 ay odamda sepette yattı, sonra onu odasında yatağına yatırdım. İki dakikada bir uyanıp da ağladığı günler oldu ama ne kadar sık kalkarsa kalksın aldım emzirdim geri yatırdım. Çok zor oluyor, sersem gibi oluyorsun ama dayandım.

Babasının askerliğinden dolayı Ankara'ya gelince ona mecburen yer yatağı yaptık ayrı bir odada. Tek kişilik yatağı yere koyduk kenarlarına yastıklar döşedik, döne döne uyuyor. Önceden emerek uyuyordu, emzirmeyi bıraktığım için artık başka türlü uyutmaya çalışıyorum. Doğru mu yapıyorum bilmiyorum ama akşamları uykusu gelince hadi gel uyuyalım annecim diyorum, gidiyoruz odasına, koy başını hadi kapa gözünü bakayım diyorum, ben de yanına başımı koyup yatıyorum. Bazen ninni söylüyorum, dönüyor dolanıyor sonra uykuya dalıyor, bazen çabucak bazen de uzun zaman sonra. Onu uyutacağım derken ben uyukluyorum. Sonra kalkıyorum.

Hiç bizim yatağa almadım. Daha büyüyünce ne ile karşılaşacağımızı bilemiyorum. Aralıkta babasının askerliği bitip İstanbul'a dönünce kendi karyolasında yatacak, ben yanına uzanamam, o zaman ne olacak onu da bilemiyorum. İki yaşına yaklaşmış olacağı için belki başını koyup uyumaya alışır o zamana kadar diye düşünüyorum.

Gündüz uykusu ise daha bir problem, bu formül işe yaramıyor, emmediği için ya bebeğine sarılıp ayakta sallanarak daha çok da bana sarılıp kolumda pışpışlanarak uyuyor.

Kitaplarda yazılanlar her çocuk için işe yaramıyor malesef. Çünkü hepsi birbirinden o kadar farklı ki. Yine de tecrübeli annelerin bilgilerinden faydalanmak gerek. Benim ilk çocuğum olduğu için bazen ne yapacağımı hiç bilemiyorum.

Bu arada babası sabah 6 da kızına bir öpücük kondurup uyumaya devam etti. Şu baba kız aşkı çoktan başladı bizde. Çok kıskanıyorum valla...

2 yorum:

Annelog Atölye dedi ki...

Nilüfer Merhaba:) Kızım çok tatlı, maşallah, çıtır çıtır siyah saçlı:))
Uyku deneyerek birlikte rayına koyabileceğiniz bir konu ama kararlı olmak çok işe yarıyor, paylaşmak istedim. Bir kez birşeyi söyleyince mutlaka yapmak ve geri adım atmamak gerekiyor. Sonuçta da mutlaka düzene giriyor. Hiç üzülme:)

Nilüfer dedi ki...

Teşekkür ederim. :)