İnci geçen hafta sonu cumartesi gecesi biraz ateşlenmişti ama pazargünü keyfi gayet yerindeydi. Hafif bir burun akıntısı ile atlatacağımızı düşünürken, salı gecesi tekrar ateşlendi, ateşi 38 dereceye yaklaştı, uykuda daha da artmasına fırsat vermeden gece paranox fitil verdim. Sabah olunca da baktım ki burun akıntısı yoğun, doktorunu aradım. Sonra da götürdüm doktor teyzesine, muayene oldu. Kulakları, boğazı iyi durumdaydı. Doktor sadece Peditus şurup ve serum fizyolojik verdi, evimize geldik. Ateşinin artması durumu için de Ibufen verdi ama o sadece gerekli olunca kullanılacak...
Eve geldikten sonra İnci ağlayıp durdu, atta atta, top havuju diye ve sonunda da midesinde ne var ne yok çıkarttı... Sadece sabah içtiği süt vardı zaten hiçbirşey yemiyor. Sonra sustu bir müddet iyi gibiydi sonra başladı acıyo kulak kulak demeye... Sağ kulağını tutup acıdığını anlatıyor. Şaşırdım, sabah doktor kulaklar iyi dedi. Öbürü de acıyor mu kızım diye soruyorum ııh iyi diyor. Acıyan için kulağın mı başın mı diyorum kulak diyor, ağlıyor, uyumaya çalışıp uyuyamıyor, aradım doktoru, anlattım, sabah baktım iyiydi kulakları yeni başlayan bir durum olabilir dedi. Önce gelin bakayım dedi sonra bugün ikinci sefer yapmayın, Klamoks antibiyotik alın başlayın 12 saatte bir ver dedi. Yarın mutlaka gel göreyim dedi. Hemen antibiyotiği aldırdım, komşum gitti aldı Allah razı olsun. Onu içip uyudu, yaklaşık 3 saat kadar ama yanında hep beni aradı, kesiksiz uyuyamadı. Uyanınca kulak acısı geçmişti ama çok keyifsizdi ve burnu da çok akıyordu. Neyse geceyi daha rahat geçirdik, yanımızda yattı, sonra yatağına koydum ama sürekli beni arıyor ve otur otur diye odasında otutturuyor.
Dün tekrar doktora götürdüm, baktı kulağına çok kızarmış dedi. Dün sabah bir şeyi yoktu kulağının bugün oldukça kızarmış, iyiki antibiyotiğe hemen başlamışız dedi. Bitene kadar kullanıp, kontrole gideceğiz. İyi olduysa aşımız var onu olacağız. Şimdilik biraz düzeldi, gözü açıldı denebilir. Yine de burnu akıyor ve burun damlasını damlatmak işkence, kendini oradan oraya atıyor damlattırmamak için. Şuruplarını ise bayıla bayıla içiyor, çok seviyor. Bari onları içiyor, yoksa ne yaparım bilmem.
Başlık olarak yazdığım, reklamlardaki mikrobun şarkısı... Biz çok seviyoruz bu şarkıyı İnci de söylüyor, kötüyüm diye reklam çıkınca, hemen de tırnaklarını ve ayaklarını anlatıyor. Çünkü el ve ayak tırnaklarını kestirmezse, ellerini yıkamazsa içine o mikroplardan gireceğini biliyor... :)
2 yorum:
geçmiş olsun inci tanene:)))
nimet
Teşekkür ederim Nimet.
Yorum Gönder